APTALLIK VE TÜRKİYE

Aziz Nesin “Türkiyenin %60 insanı aptaldır.” dediğinde ortalık birbirine girmişti. Bu tanımlama karşısında kimisi yakası açılmadık küfürler savururken kimisi, hakaret davası açacağını söylüyordu. Bir kesim ise Aziz Nesin’in Türk halkından özür dilemesini istiyordu. Bazıları da Aziz Nesin’nin sözlerini geri almasını istiyordu. Aradan biraz zaman geçti ortalık duruldu , Aziz Nesin kendi dilediği gibi defnedildiği bir ölümü yaşadı ve bu günlere geldik. Bu süre içinde Aziz Nesin sözlerini geri almak şöyle dursun söz konusu oranı yüksettiğini söyleyen yazılar yayınlandı. Küfür edenler geç de olsa bağırıp çağırdıkça aptal olduklarını ilan etmekten başka birşey yapmadıklarını anlayıp sustular. Dava açacağını söyleyenler ise açılan dava sonucunda, kaybedip aptallıklarının tescil edilme olasılığının da bulunduğunu farkedip dava açmaktan vazgeçtiler. O günden bu güne kadar geçen süre içindeki olaylara baktığımızda görülen o ki. Aziz Nesin’in haklılığı pekçok kez kanıtlandı. Bunu kanıtlayan olaylara örnek olarak da Türk halkının kendisini idare etmek üzere, yine Türk halkı tarafından iş başına getirilmiş kişilerin Türk halkına karşı olan tutum ve davranışları gösterebiliriz. Bu “aptal”lığı sadece olayların olması değil, bu olaylar karşısında Türk halkının tavır ve davranışları da kanıtlamıştır.

Olayı biraz daha irdeleyebilmek için herşeyden önce Aziz Nesin’in iddiasında belirtilen şu “kışkırtıcı” kelimeye bakalım. Aptal ne demektir? Bir sözlük alıp baktığımızda Aptal’ın “Aklını iyi kullanamamak, iyi davranış sergileyememek” demek olduğunu anlarız. Şimdi Türkiyede olup bitenleri bakıp beş dakika düşündükten sonra Aklımızı iyi kullanan insanlar olduğumuzu söyleyip, iyi davranış sergileyen insanlardan oluşan bir toplum olduğumuzu söyleyebilir misiniz? Eğer yanıtınız evet ise, yani aklımızı iyi kullanan ve iyi davranış sergileyen insanlardan oluşan bir toplumolduğumuzu iddia ediyorsanız; size iki şeyi hatırlatmak isterim. 1- Eğitim, 2- Sağlık. İşte bu iki şey Türkiye Cumhuriyeti kurulmadan yüzlerce yıl önceden beri başımızdan eksik olmayan iki büyük sorunumuz. Bu sorunu çözmek için geçici bir süre – cumhuriyetin ilk yılları – hariç hiçbir hükümet kayda değer birşey yapmadı, yapamadı, yaptırılmadı. Şimdi size sormak isterim. Eğitim ve Sağlık gibi bir toplumun, bedenen ve beynen iyi davranışlar içersinde bulunmasını sağlayacak iki faktörün yüzyıllarca ihmal edilmesinden sonra o toplum için aklını iyi kullanan insanlardan oluşuyor denilebilir mi? Peki kimler bizim aptal kalmamızı, aklımızı kullanmamızı istiyor dersiniz? Gayet basit. Yaptıkları ve söylediklerini anlamamızı istemeyen, bizi yalanlarıyla uyutmaya çalışan yöneticiler bunu istemezler. Çünkü kafanız çalışır, aklınızı kullanırsanız yapılan yanlışları farkeder yanlışı yapanlardan hesap sorarsınız.

Bakın bir seçim yaklaşıyor. Meydanlarda her kim ki hamasi nutuklar atıp, vatan millet sakarya edebiyatı yapıp manevi değerlerinize, duygularınıza hitap ediyorsa. Anlayın ki; ya o yönetici adayı aptal olduğundan yaptığı işin ne olduğunu bilmiyordur, ya da onun kapamak istediği yanlışları vardır. Sizi de Aptal yerine koymak istiyordur. Çünkü; Politika maddi olaylarla ilgilenir. Maddi olaylar karşısında başarılı olamamış veya başarıları kendi çıkarlarından öteye gidememiş ise, bunun farkedilmemesi için karşısındakinin gözlerini buğulandırmaya başlarlar. Ve bilirlerki insan duygulanınca gözleri buğulanır. Bu buğulanmanın arkasına sığınıp sizin ve Türkiyenin geleceğini kontrolu altına almak isteyen kimselere asla izin vermeyin. Hele hele "Aptal"lara hiç. Sevdiğiniz ve istediğiniz şeyleri elde etmekten asla vazgeçmeyin.

5.4.98
Memet Karabulut

Bisiklet                Koca İnsan

 

Ana Menü / Fotograf  / Galeriler / Makaleler / Kitap / Geziler 
                             DekomostRa

                      memet@dogusfm.com.tr